Sizden Gelenler

Gerçekler gerçekten çok gerçekçi değil!

Gerçekler gerçekten çok gerçekçi değil!

Bismillah diyerek ilk yazımıza başlayalım;

Geçtiğimiz günlerde Hürriyet internet sitesinde yayınlanan haber “Türkiye’nin gizli portresi” olarak çok ilginç tespitlere yer vermişti.

Ancak tespitlerin arasında en ilginç tespit aşağıdaki paragraf ile dile getirilmişti.

“Kocamı nasıl öldürebilirim?”

“ Google siz daha ilk harfleri yazarken en popüler aramaları önererek size yardımcı olmaya çalışıyor. Örneğin “Karımı nasıl…” yazdığınızda, “Karımı nasıl mutlu ederim” cümlesine tamamlanıyor. “Kocamı nasıl…” yazdığınızda önerilen popüler arama ise ürkütücü: “Kocamı nasıl öldürebilirim?” Şu bilgi bir miktar teselli edebilir: Bu ifade en popüler aramalara girecek kadar çok aransa da, Google Trends’e girecek kadar çok aranmamış, yani ayda birkaç yüz aramayı geçmediği tahmin edilebilir.”

http://www.5harfliler.com/hanimlara-mahsus-cinayet/ sitesinde “Hanımlara Mahsus Bir Cinayet Yöntemi: Zehir” başlığı ile kadınların şiddetinin ne kadar gizli ve planlı olduğunun bir göstergesi olmuştur.

http://catlakzemin.com/osmanlida-kocalarini-zehirleyen-kadinlar-ebru-aykut-ile-soylesi/  sayfasında ise Ebru AYKUT un “Osmanlı’da kocalarını zehirleyen kadınlar” isimli çalışması kadına karşı işlenen cinayetlerin incelenmesi sırasında tesadüfen yapılan bir çalışma anlatılmaktadır.

Bu üç sayfanın da bize anlattıklarını bazı bilgiler ışığında incelersek:

  1. Kadınlar cinayet işleyeceklerinde erkekler gibi hesapsız ve ani bir tavır ve kızgınlık ile değil bunu planlı ve taammüden yapmaktadırlar. Bu durumu cinayetleri Google’da arayıp planlamaları ve zehir gibi bir metodu seçmeleri de göstermektedir. Bilindiği gibi taammüden yapılan cinayetler diğerlerine oranla daha canice kabul edilmektedir.
  2. Acaba bu kadar hesaplı cinayet işleyen kişiler (kadınlar) aile içi şiddette de görünmeyen psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet konusunda erkeklerin önünde olabilir mi?
  3. Bir arkadaşım esasında aile içi şiddet nedeni ile ölen kadın ve erkek sayısında çok da fark olmadığını belirtti. Ben de bir bakayım dedim ancak aile içi şiddet ile öldürülen erkek sayılarını bulamadım. Yani erkeğin ölmesi kimseye bir sorun olarak gözükmemiş bu konu da bir araştırma bile yapılmamış. Zaten askerde ölenler, madende ölenler, iş kazasında ölenler hiç hesaba katılmaz o zaten ölecektir. Önemli olan kadınlarımız ölmesin!
  4. Mevcut ölen erkek sayıları bile bilinmez iken araştırılmaz iken TV programlarında herkes birbirine “ölen erkek sayısı kaç bilen var mı!” diye sorar iken; acaba ölen erkek sayıları bulunur ise bunlara birde tespit edilemeyen zehirlemeleri de eklemelimidir? Ve bu ekleme ne kadar olmalıdır?
  5. Google da yapacağınız bir “Türkiye’de erkeğe şiddetin rakamları” aramasında önünüze gelen bütün sayfalar kadına yapılan şiddet ile ilgili olacaktır. Peki bu kadar erkeğin şiddet uyguladığı sözde ataerkil bir toplumda meclisin çoğunluğu erkek iken neden erkeğe yapılan şiddetin bir araştırması yok? Erkeğe şiddet yok mu? Yoksa kadınlar için söylenen şiddetten korktuğu için söyleyemiyor lafı esasında tam da erkekler için mi geçerli? Küresel boyutta erkeğe uygulanan şiddetin gizlenmesi ve artması için yapılan bir baskının neticesi midir bu? Kadın şiddetini araştıracak kadar cesur kişiler ve onlara para verecek Soros’lar bulunabilecek midir?!
  6. Çocuk nasıl düşürürüm” diye Google aratmasında onlarca sayfa yasaksız olarak bulunmakta ise kadınlar karnında ki çocukları da hiç acımadan öldürebilmekte midir?
  7. Ancak Türkiye’nin gerçekten bilinmeyen bu yüzünü daha önce Fatih Altaylı’nın Habertürk televizyonunda bir hakimin twitinde “Türkiye’de ebeveynleri tarafından öldürülen her 100 çocuktan 93 ü annesi tarafından öldürülmektedir” denilmiştir. Acaba anneler o kadar da masum değil midir? Çocuğuna bunu yapanlar eşine neler yapabilir?

Bu konuda Adalet Bakanlığına yapılan BİMER başvurumuza verilen cevapta böyle bir istatistik tutulmadığı bildirilmiştir.

  • Dünya genelinde ise öldürülen her 10 çocuktan 6 sının öz anneleri tarafında öldürüldüğü de iddialar arasındadır. Kadın derneklerinin bu rakamlara cevapları sadece birkaç hastalık ve sendrom saymak ile geçiştiriliyor.
  • Eğer kadınlar bu kadar çok sendrom ve hastalığa maruz kalıyor ise neden çocuklar hiçbir bilimsel veriye dayanmadan ve bu oranlar elimizde iken hiçbir sorgulama yapılmadan annelerine veriliyor.
  • “Neden Adalet Bakanlığı bu verileri incelemiyor?” yada “inceliyor da korkunç gerçekleri mi saklıyor?”

Evet, sadece birkaç yazı ve biraz düşünce ile gerçeklerin gerçekten çok ta gerçekçi olmadığının farkına vardık.

Aile içi şiddetin default (varsayılan) suçlusu erkekler gerçekten suçlu mu? Yoksa erkek şiddeti trafik kazası gibi çok görünüyor kadın şiddeti çok mu öldürüyor.

Düşünme yolculuğumuz yeni başladı…

 


KONUYA DAİR İSTATİSTİK VERİLER :

More from Sizden Gelenler

Anlaşmalı boşanma nasıl yapılır nedir?

Anlaşmalı boşanma nasıl yapılır nedir evliliğin hızlıca sonlandırılması için boşanma davasıdır. Anlaşmalı boşanma davası nasıl yapılır nedir? Anlaşmalı boşanma davası her iki tarafında birlikte ortak verdikleri karar doğrultusunda uygulanabilir. Esrar boşanmaya karar vermiş ve mal paylaşımı varsa çocuk velayeti gibi … read more

Boşanma davasında mal paylaşımı

Boşanma davasında mal paylaşımı hakkında bilgiler. Boşanma davasında mal paylaşımı neye göre hesaplanıyor? 2000 yılında çıkan kanun tasarısına göre yürürlüğe giren boşanma davasında mal paylaşımı eşler arasında herhangi bir protokol veya sözleşmeli evlilik yapılmamışsa evlilik sürecinde edinilen malların (taşınmazlar, arabalar … Mal paylaşımı nasıl hesaplanır

Ömür Boyu Nafakaya Tepki Büyüyor

Ömür boyu nafakaya tepki büyüyor Sosyal ve Aile Politikalar bakanlığı’ndan tepki gecikmedi. Ömür boyu nafakaya tepki büyüyor Evlendikten sonra anlaşamayan veya farklı nedenlerden dolayı boşanan eşler, eşlerden birini ömür boyu nafaka vermeye zorunlu kılabiliyor. Ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalan … Devamını okuyun