İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN KALDIRILMASINA DESTEK BİLDİRİSİ

İstanbul Sözleşmesi, bir milli güvenlik sorunu haline gelmiş olup ona dayalı çıkarılan 6284 sayılı kanunla birlikte Aile Hukukundaki sorunların günümüzdeki ana kaynağıdır. Kültürel kodlarımıza tamamen aykırı biçimde Toplumsal Cinsiyet, Cinsel Yönelim ve Toxic Masculanity (Zehirli Erkeklik) zihniyetine dayanan Feminist bir dille yazılmış bu sözleşme, cinsel ayrımcılık içerdiğinden sayısı 5 MİLYONU aşmış devasa bir mağdur kitlesi oluşturmuş durumdadır.

Evliliklerin hızla azalıp boşanmaların da hızla artması önlenmelidir. Süresiz nafaka uygulamasına ve nafaka hapsine son verilmelidir. Tüm bilimsel araştırma ve istatiksel veriler “baba yokluğunun hem çocuk hem toplum açısından çok daha tahrip edici olduğunu” ortaya koyduğu halde Yargıtay içtihatleri aksine kişisel kanaatler doğrultusunda velayetin peşinen anneye verilmsi şeklindedir. Verilen kararların net bir şekilde UYAP ve MERNİS istatistiklerine dayandırılması günümüz imkanlarıyla mümkündür. Bilimsel çalışmalar, istatistikler ve toplum kültürü çocuğun menfaati gereği velayetin babaya verilmesi yönündedir. Bu nedenle Velayet temel ilke olarak babaya verilmeli, kötüye kullanılan velayet el değiştirmeli, çocuk haczinde masraflar hacze sebep olandan alınmalıdır. Hiçbir ülkede aynı anda iki Cumhurbaşkanı olmadığı gibi bir evin içinde de iki reis olmamalıdır. Delilsiz, belgesiz, şahitsiz biçimde hiç kimsenin lafına itibar edilmemelidir.

Aile Bakanlığı’nın logosunda erkek-kadın-çocuk figürleri yer almaktadır. Bakanlık bünyesindeki Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne ek olarak Erkek Sorunları Genel Müdürlüğü’nün de kurulması çok daha dengeli ve gerçekçi aile politikalarının oluşturulup uygulanmasını sağlayacaktır.

“Şiddetin her türlüsüne hayır!” anlayışı yerine şiddeti sadece tek bir cinsiyet üzerinden ele alıp toplam şiddet olayları içinden sadece bu kısmını cımbız ve büyüteç yöntemiyle öne çıkararak cinsel bölücülük yapan, doğal kadın-erkek dengesini bozarak sosyal terör üreten sapkın dernekler kapatılmalı; vatandaşların cinsiyet temelinde sürekli kışkırtılmalarına ve ayrıştırılmalarına son verilmelidir. Doğal, meşru ve yasal kadın-erkek ilişkileri dışındaki farklı cinsel yönelimlerin meşrulaştırılarak idealize edilip toplumda yaygınlaştırılması önlenmelidir.

Farklı dünya görüşlerinden ve çeşitli siyasi partilerin seçmenlerinden oluşan üyelere sahip Sivil Toplum Kuruluşları olarak partiler üstü milli bir sorun olarak gördüğümüz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına desteğimiz tamdır. Her bakımdan son derece yıkıcı bu sözleşmenin kaldırılmasına karşı çıkacak olanlara tepkimiz ve direncimiz de tam olacaktır.

Yerli ve milli olmadığı için Konstantiniyye Mukavelesi olarak nitelendirdiğimiz işbu sözleşmenin bir an önce kaldırılmasını sarsılmaz bir iradeyle, en kuvvetli biçimde ve sonuç alana kadar ısrarla desteklediğimizi; aile hukukuna dair diğer sorunların da kültürel kodlarımıza uygun yasal düzenlemelerle çözülmesini talep ettiğimizi kamuoyuna açıkça ilan ederiz.

  • Babalar ve Çocuklar Derneği
  • Aile Akademisi Derneği
  • Türkiye Aile Meclisi
  • Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği
  • Mağdur Çocuklar ve Baba Hakları Derneği
  • Boşanmanın Feri Sonuçları ve Çocuk Hakları Derneği
  • Ata Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası
  • Aileyi Yaşatma ve Koruma Derneği,
  • Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu,
  • Gelecek Dünya Çocuk Hakları Derneği,
  • İyilik İnsan Hakları Derneği,
  • Kemalist Atılım Birliği, Çocuk Hakları Platformu,
  • Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu,
  • 6284 Sayılı Yasa Mağdurları Platformu,
  • Velayet ve Nafaka Hapsi Platformu,
  • Aile Platformu, Boşanmış Ebeveynler ve Çocuklar Platformu,
  • Erkek ve Baba Hakları Platformu,
  • Genç Evlilik Mağdurları Platformu,
  • Bağımsız Cumhuriyet Platformu
Yasin Emrak

About Yasin Emrak

Sürüye uymayan her koyun, çoban için derttir. Ortak aklın ne olduğunu birgün keşfedersek belki bir şeyler düzelir.