Çocuğun Cinsel Kimlik Gelişiminde Babanın Önemi
Okul öncesi dönemde çocuk, anne ve babasını model alarak onlarla özdeşim kurar. Kız çocuk anneyi, erkek çocuk babayı taklit ederek cinsel rollerini kazanırlar.
Babanın katılımının, çocukların kendi cinsel kimlik rollerini benimsemelerinde etkili olduğu görülmüştür. İlk aile araştırmalarını yapan Lamb ve arkadaşları (1985), erkeksi babaların oğullarının erkeksi, kızlarınınsa kadınsı olduğunu ortaya koymuşlardır (Akt.Poyraz, 2007). Okul öncesi çocuklarda ve özellikle erkek çocuklarda babanın çocuğun cinsel kimliğini benimsemesinde önemli rol oynadığı kabul edilmektedir. Babanın eksikliği veya iletişimsizliği sonucu, erkek çocuğun gelişme sürecinde özdeşleşebileceği cinsel rol örneklerinin yetersizliği, dayanmaya ihtiyaç duyduğu desteklerin yokluğu, gencin hayata hazırlıksız ve oldukça kaygılı başlamasına neden olur.
Erkek çocukların anneyle biyolojik olarak birbirinin içinden geçmiş ve içgüdüsel tepkileri barındıran somut bir ilişki kurarlarken kız çocuklar babaları ile içgüdüsel değil daha entelektüel bir ilişki kurarlar. Bu nedenle duygusal yönden daha yoğun bir bağlanma oluşur. Bu bağlanma, gelecekte kız çocuğunun eş seçiminde temel bir etken olarak karşımıza çıkar. Kız çocuk babasının annesiyle ve diğer kadınlarla iletişimlerini gözlemleyerek kadınların erkekler tarafından nasıl algılandığı konusunda fikir edinir ve bu bağlamda ilişkilerini düzenler.
Araştırmacılar, baba yokluğunun okul öncesi dönemde erkek çocuklardan cinsel rolün benimsenmesinde aksaklıklara yol açtığını belirtmektedirler. Burtan ve Writing’e göre küçük çocukların yalnız anneleri tarafından büyütüldüğü toplumlarda, erkek çocuklar ileride cinsel rollerin benimsenmesinde, çatışmalar yaşarlar ya da kadınsı özellikler gösterirler. Biler de (1970), baba yokluğu ile babanın çocukla az ilgilenmesinin erkek cinsel kimliğinin gelişmesini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymuştur (Akt.Poyraz, 2007).
- Olağan Genel Kurul Toplantısı Duyurusudur - 8 Eylül 2021
- İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını destekliyoruz - 20 Mart 2021
- Psikolojik rahatsızlık nedeniyle velayetin değerlendirilmesi - 8 Haziran 2020