BOŞANMA HUKUKUNDA GÜÇ DENGESİ – 2 (6284 yasa)

“Kötü Hukuk Büyük Suçlar Doğurur”
6284 Yasa’nın dağıttığı yuvalar…

Bu yasayı kısaca “Yargısız İnfaz yasası” diye özetleyebiliriz.

Neden mi?
Bu yasaya göre aile içinde şiddet gördüğünü beyan eden tarafın sadece kendi beyanı esas alınarak eş aleyhine en hafifi evden uzaklaştırma cezası olmak üzere herhangi bir belge şahit delil aranmaksızın karar verilir.

Yani bu yasaya göre “Müddei iddiasını ispatlamak zorunda değildir.” başvurulan makam (mahkeme olmak zorunda değil) derhal tedbir kararı vermek zorundadır.

“Ne var bunda?”
Boşanmaya karar veren taraf, önceden gerekli hazırlıkları yaptığı takdirde; bu yasa ile mutlak bir şekilde karşı tarafı soyup, sokağa atabilir. Bu tamamen insafına kalmış bir şey.

Ayrıca provakatif propagandaların etkisinde kalan ve işin sonunu düşünmeyen kadınlar, bir anlık gaza gelerek, kocayı hizaya çekmek adına yaptıkları şikayet sonucunda; geri dönüşü imkansız bir sürece girmiş oluyorlar. Aklınıza gelebilecek en ağır suçlarda bile geçerli olan uzlaşma, af, denetimli serbestlik gibi sistemler bu konularda geçerli değil.

Yani; tepeniz attı kocanızı şikayet ettiniz sonra “bir anlık öfkeydi, geçti ben kocamı seviyorum” dediniz. Olmaz, iş işten geçti! Bu sözlerin zerre kadar faydası yok artık, kocanız ceza alır. Ceza bitiminde de hiç bir şey tekrar eskisi gibi olmayacaktır. Artık size olan güvenini tamamen yitirmiş, eve gelmek istemeyen, gece geç saatlere kadar dışarda gezen ve belki de başka bir kadına yönelen bir kocanız var.



Kocanızı hizaya çekmek isterken kocanızı elden kaçırdınız, ne olacak şimdi?

Üzülmeyin!

Bir defa girdiniz bu yola devam edin.
Hemen Baroya başvurun size bir avukat verecekler, kocanıza boşanma davası açılır, “eve gelmiyor, evle ilgilenmiyor, başka kadın bulmuş…” önceden yaptığınız şikayet sayesinde adamın malının yarısına konup, geri kalan malını da “tazminat, nafaka, mahkeme masrafları” gibi isimlerle ondan alabilirsiniz!
Üstelik küçük çocuklarınız varsa çocuklar için de iştirak nafakası alacaksınız!

Düşünsenize; hizaya sokmak istediğiniz o kocanızın hayatı bitti!
Adamın yuvası dağıldı, çocukları elinden alındı, kendisine düşman olarak yetiştireceğiniz kendi evlatları için size para ödeyecek, malının yarısını yitirdi, geri kalan malı oranında tazminat ödeyecek ve artan oranlarla ömür boyu size nafaka ödemek zorunda!

“Vicdan?”
6284 yasa’ya “evet” derken o vicdan sessiz idi, şimdi mi dile geldi?
“Siz yapmıyorsunuz” diye, herkesi kendiniz gibi mi sanıyorsunuz!

Kadın cinayetlerine hiç bu açıdan baktınız mı?
Neden kadınların daha çok “Boşanma aşamasında ve sonrasında” öldürüldüğünü sanıyorsunuz?

Yasalardaki ayrımcılığı dile getirdiğimizde “Kadını korumak zorundayız çünkü Erkek kendi hakkını zorla da olsa alabilir” diyenler var. Bunun ne demek olduğunun farkında mısınız? Açıkça “Erkeksen git zorla hakkını al” diyorsunuz!
Yani; Erkeğe “ihkakı Hak” (zorla hakkını almak) dışında meşru hiç bir seçenek bırakmayıp, “erkeksen hakkını zorla al” deyip sonra da o erkeği şiddet uygulamakla suçluyorsunuz!

Köşeye sıkıştırdığınız kedi bile saldırır, erkekten kölelik mi bekliyorsunuz?



Elbette “hiç bir şey cinayeti meşru kılmaz” ancak “bunu yapanlar var” diye yapılan haksızlıklar meşruiyet kazanmaz. Kısır döngüyü kıracak olan “taraflar arasında Adaletin ve Güç Dengesinin sağlanmasıdır.”

“Kötü Hukuk Büyük Suçlar Doğurur”

Yasin Emrak

About Yasin Emrak

Sürüye uymayan her koyun, çoban için derttir. Ortak aklın ne olduğunu birgün keşfedersek belki bir şeyler düzelir.

Bir yanıt yazın