Sorunlarımız

Velayet,
Boşanma veya ayrılık davası açılır açılmaz kadının istemi halinde hiç bir ön araştırmaya gerek kalmadan, 0-8 yaş aralığındaki çocukların Velayeti anneye verilmektedir. Bu durum çocukları babaya karşı bir şantaj unsuru haline getirmektedir.

Nafaka,
Önlem/Tedbir Nafakası,
Haklılık durumuna bakılmaksızın; Boşanma davası süresince çalışan eş çalışmayan eşe Nafaka ödemekle yükümlü tutulmaktadır. Uzun yargılama süreci göz önüne alındığında vereceği zarar ortadadır.

Yoksulluk Nafakası,
Eşit kusur durumunda bile çalışan eş çalışmayan eşe ömür boyu nafaka ödemekle yükümlü tutulmaktadır. İsmi Nafaka (minimum geçim) olsa bile burda gözetilen standart kadının evli iken sürdüğü hayat standardı olduğundan zengin birini ağına düşüren taraf ömür boyu yüksek bir gelir elde etmektedir.

İştirak Nafakası,
Velayeti alan taraf (genelde kadın) eski eşten çocuklar için 18 yaş veya eğitimini tamamlayana kadar nafaka almaktadır. Böylece velayeti kaybeden kişi çocuklarla beraber gelirini ve yeni bir hayata başlama imkanını da kaybetmektedir. Eski eş aldığı nafakayla çocukları kendisine düşman olarak yetiştirmektedir. Kim kendisine düşman yetiştiren birine bunun için sponsor olmak ister ki?

Nafaka Hapsi,
Nafakanın ödenmediği/ödenemediği durumlarda geliri olup olmadığına bakılmaksızın her şikayet ile 3’er aylık hapis cezasına hükmedilmektedir. Ayrıca hapiste iken o ödenemeyen borç düşmemekte ve yatılan süre boyunca da yeni nafakalar işlemeye devam etmektedir. İşte bu durum ömür boyu sürecek bir ceza demektir. Çünkü kadın evlenmediği veya zenginleşmediği müddetçe Nafaka sona ermeyecektir.

Çocuk Haczi,
Velayeti alan kişi istemediği takdirde çocuğu mahkemenin tayin ettiği günlerde icra dışında görme imkanı yoktur. Bu durumda çocuk için icra dairesine para yatırılmakta ve çocuk bir mal gibi icra yoluyla haczedilerek teslim alınmaktadır.

EYS (Ebeveyne Yabancılaştırma Sendromu)
Velayeti alan tarafın çocuğa uyguladığı baskı ve duygusal bir istismardır. Çocuğu hedef ebeveynden soğutmak ve kendine bağlamak için çeşitli yöntemler uygulamasıdır.

Mahkeme Masrafları,
Davayı kaybeden taraf tüm mahkeme masraflarını ve karşı tarafın avukatlık ücretini resmi rayiç üzerinden ödemek zorunda kalmaktadır.

Boşanma Kaynaklı Ceza Davaları,
Hakaret, Tehdit, Çocuk kaçırma, çocuğun zamanında geri verilmemesi ve aklınıza gelebilecek her türlü iddia ile karşı tarafın sizi karakol, savcılık, mahkeme ve bürokraside süründürme imkanı vardır. Kendinizi aklasanız bile sonuçta iftirayı açan için “şikayet hakkını kullanmıştır.” denilmekte ve bunun bir yaptırımı pratikte olmamaktadır.

Uzun yargı süreci,
Çekişmeli Boşanma süreci en iyi ihtimalle 1,5 yıl bazen 10 yıl sürmektedir. Bunun insan hayatının kısalığı ve en verimli olduğu dönemlere geldiği göz önüne tutulduğunda ne derece yıpratıcı olduğu görülecektir.

6284 sayılı yasa,
Eşiniz hatta hiç tanımadığınız yoldan geçen bir kadın size iftira ederek uzaklaştırma talep ederse; belge, şahit veya başkaca bir delil aranmaksızın hakkınızda tedbir kararları uygulanır. Haksız ithamla aldığınız tedbir cezasına mı yanarsınız, yok yere adınızın çıkmasına mı, kendi evinize eşyalarınızı almak için dahi giremeyecek olmanıza mı yanarsınız…
6284 sayılı yasa’dan beri şiddet 3 kat kadın cinayetleri 2 kat arttığı halde halen bu konuda bir düzeltmeye gidilmemiş olması gerçekten ibret vericidir. Boşanmaların artmış ve evliliklerin azalmış olmasına rağmen bu artış düşündürücüdür.

Pozitif ayrımcılık,
Bürokraside, İşe alımlarda, Proje Desteklerinde, Sosyal hizmetler, Vergi İndirimlerinde ve aklımıza gelmeyen bir çok alanda kadınlar lehine düzenlemelere gidilmiştir. Bu düzenlemeler yüzünden Erkelerin hakları gasp edilmekte ve aile içerisinde sindirilmektedir. Kadın babasından dolayı ölünceye kadar yetim aylığı alabilmektedir. Erkek ise gerçek bir ihtiyaç içinde bile olsa 18 yaşından sonra Yetim aylığını alamaz. Bu cinsiyetçi uygulama kadınların iş gücüne katılmasına engel olan unsurlardan biridir.

Bir yanıt yazın